Saturday, February 6, 2021

A.O.’ya Yazılan Mektuptan Alıntılar – Theodore John Kaczynski

 


Çeviren: Karaçam (Ocak 2021)

vahsikaracam.blogspot.com

karapinusnigra@gmail.com



Çeviriye Esas Alınan Metin: Technological Slavery, Fitch & Madison Publishers, 2019

Extract from a Letter to A.O. (sayfa: 239-244)




Şöyle yazıyorsun: “Meksika’nın bazı ilkel insanları dahi modern toplumun değerlerini kabul etmektedir (televizyon yüzünden). Onları ormana ne döndürebilir?”

Onları “ormana döndürecek şey,” dünyanın endüstri merkezlerinin çalışmasını durdurmasıdır. TV istasyonları yayın yapmayı durdurursa, Meksikalı Yerliler televizyonlarını kullanamazlar. Motorlu taşıtlarını ya da içten yanmalı motorla çalışan herhangi bir aleti, rafineriler yakıt üretmeyi durdurursa kullanamazlar. Eğer elektrik santralleri elektrik üretmiyorsa, elektrik ile çalışan herhangi bir aleti kullanamazlar. Ya da Yerliler küçük, lokal, su ile çalışan güç üreticilerine bel bağlasalar dahi, bu üreticilerin parçaları eskiyip fabrikalarda üretilen parçalar ile değiştirilemez olunca bunlar da kullanılamaz olur. Mesela Meksika Yerlileri bir ampul yapabilir mi? Bence bu imkansızdır; imkansız olmasa dahi, bu o kadar zor bir şeydir ki, bu kadar uğraşmaya değmez. Yani dünyanın endüstri merkezlerinin çalışması durduğunda, Meksika Yerlilerinin basit, endüstri öncesi metotlara dönmekten başka bir çareleri kalmayacaktır.

Fakat TV istasyonlarını yayın yapmaktan, enerji santrallerini enerji üretmekten, rafineleri yakıt üretmekten ve fabrikaları yedek parça üretmekten ne alıkoyabilir? Eğer enerji santralleri elektrik üretmeyi bırakırsa, bu durumda TV istasyonları yayın yapamaz, rafineriler yakıt üretemez ve fabrikalar yedek parça üretemez. Eğer rafineler yakıt üretmeyi bırakırsa, insanların ve malzemelerin bir yerden bir yere taşınması da sona erer ve böylece fabrikalar bir şey üretemez. Eğer fabrikalar üretimi durdurursa, TV istasyonlarını, enerji santrallerini ve petrol rafinelerini işler tutacak yedek parçalar olmaz. Üstelik, her fabrika, çalışabilmek için diğer fabrikaların ürettiği şeylere ihtiyaç duyar.

Dolayısıyla modern endüstriyel toplum, önemli her bir bileşeninin diğerine bağlı olduğu karmaşık bir organizmaya benzetilebilir. Eğer sistemin önemli bileşenlerinden bir tanesinin çalışması durursa, tüm sistemin çalışması durur. Ya da hatta sistemin parçaları arasındaki hassas ve karmaşık ilişkiler ciddi bir biçimde zarar görürse, sistem işlemez hale gelir. Sonuç olarak, diğer tüm karmaşık organizmalar gibi, modern endüstriyel sistemi öldürmek basit bir organizmayı öldürmeye göre çok daha kolaydır.[1] Bir insanı bir hidra ile karşılaştır: Bir hidrayı birçok parçaya bölebilirsin ve her parça başka bir hidraya dönüşür. Fakat bir insan; kafasına yönelik bir darbe, kalbine ya da böbreğine yönelik bir bıçak darbesi ya da büyük bir atar damarın kesilmesi ile öldürülebilir—hatta majör depresyon gibi psikolojik bir durum daha bir insanı öldürebilir. Endüstriyel sistem de tıpkı bir insan gibi, karmaşıklığı ve bileşenlerinin birbirine olan bağlılığı sebebi ile savunmasızdır. Ve sistem daha fazla tek, yüksek bir biçimde organize olmuş dünya çapında bir organizmaya dönüştükçe, savunmasızlığı artmaktadır.

Dolayısı ile Meksika Yerlileri’nin moderniteyi bırakmalarını sağlayacak nedir sorusunun cevabı şudur: Endüstriyel sistemin ölümü. Devrimci eylemin endüstriyel sistemi öldürmesi mümkün müdür? Tabii ki bu sorunun cevabını kesin bir şekilde veremem, fakat endüstriyel sistemi öldürmenin mümkün olabileceğini düşünüyorum. 1917 Rus Devrimi’ne giden hareketin ve özellikle Bolşevikler’in, bugün gerekli olan eyleme örnek teşkil edebileceğini düşünüyorum. Yalnız birisinin Bolşeviklere bakıp şöyle demesi gerektiğini söylemiyorum: “Bolşevikler şunları şunları yaptı biz de o zaman aynısını yapmalıyız.” Söylemek istediğim şey, Rus örneğinin devrimci bir hareketin günümüzde başarabileceklerinin bir örneği olmasıdır.

Bolşevik Parti 1917’ye kadar olan tarihi boyunca Rus toplumunda marjinal kalmıştır. Fakat kriz zamanı geldiğinde Bolşevikler ülkenin kontrolünü ele geçirmeye muvaffak olmuşlardır ve milyonlarca Rus’u kahramanca çabalara ikna ederek, muazzam zorluklara rağmen başarı kazanmaya muvaffak olmuşlardır.

Rus Devrimi elbette bir başarısızlık olarak addedilir, çünkü Bolşeviklerin hayal ettiği ideal sosyalist topluma hiçbir zaman ulaşılamamıştır. Devrimler hiçbir zaman düşledikleri toplumsal düzeni kurmakta başarılı olamamışlardır. Fakat yıkmak genelde inşa etmekten kolaydır ve devrimler genelde karşı oldukları toplumsal düzenleri yıkmakta başarılı olmuşlardır. Eğer devrimciler bugün yeni ve daha iyi bir toplum inşa etmenin olasılıkları ile ilgili tüm illüzyonlarından kurtulup, yalnızca endüstriyel toplumun ölümünü bir hedef olarak seçerlerse bu hedefe ulaşmak konusunda başarılı olabilirler.

Not

[1] Endüstriyel toplumun bir insan ya da hidra gibi gerçek anlamda bir organizma olduğunu söylemiyorum. Fakat organizma ile ilgili analoji bazı amaçlar için öğreticidir.

_______________________________________________________

Karaçam

karapinusnigra@gmail.com