Último Reducto (UR) ve D. arasında 02.02.2020 ilâ 09.06.2020 arasında gerçekleşen mektuplaşmanın Karaçam tarafından yapılmış Türkçe çevirisidir. Orijinal mektuplar İngilizce yazılmıştır. Metnin orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.
D: “Doğa” ve “vahşi Doğa” kavramlarını farklı şeyleri ifade etmek için kullandığını fark ettim. Bu ikisi arasındaki farkı anlamama yardımcı olabilir misin?
U.R.: Sanırım bunu daha önceki mektuplarımdan birinde cevaplamıştım.[1] Fakat burada yine bu farkı açıklamaya çalışacağım.
Doğa[2], yapay-olmayan dünyadır; yani yapay olmayan (yapay olan, “insanlar tarafından yapılan” şeylerdir) her şeydir.[3] Vahşi Doğa, yapay-olmayan ve aynı zamanda otonom (otonom olmak, “kendi dinamiklerine ve süreçlerine sahip olmak ve bunları takip etmek demektir”; daha pratik ve spesifik bir şekilde, fonksiyonları insanlar ve insan yapımı sistemler tarafından kontrol edilmeyen şeyler olarak ifade edilebilir) olan her şeydir. Bir şeyin vahşi olabilmesi için aynı anda iki şey olması gerekir: Doğal olması gerekir (yani yapay-olmayan olması gerekir; yapay-olmayan dünyanın bir parçası olması gerekir) ve aynı zamanda otonom olması gerekir. Dolayısı ile Doğa, yapay olmayan gerçekliğin (Dünya, Evren, Fizik, Kozmos ya da onu nasıl adlandırmak istiyorsan) bir parçasıdır. Vahşi Doğa ise Doğa’nın otonom olan kısmıdır.
Aşağıdaki diyagramlar bu kavramların daha iyi bir şekilde ifade edilmesi ve anlaşılmasına yardımcı olabilir:
Diyagram (A): Gerçeklik içerisindeki dört kategori ve aralarındaki ilişkiler. Gerçeklik, Doğa artı yapay dünyadan oluşmaktadır. Doğa ve yapay dünya birbirlerini dışlarlar. Doğa, (1) ve (2)’den oluşmaktadır. Yapay dünya, (3) ve (4)’ten oluşmaktadır.
Eğer bir şey ne yapay ne de otonomsa (1), Doğa’nın bir parçasıdır fakat vahşi Doğa’nın bir parçası değildir. Eğer yapay değilse ve otonomsa (2) vahşidir (yani vahşi Doğa’nın bir parçasıdır). Eğer yapay ise ve otonom değilse (3), Doğa’nın bir parçası değildir (ve dolayısı ile vahşi Doğa’nın da bir parçası değildir.) Eğer hem yapay hem otonomsa (4), Doğa’nın bir parçası değildir (vahşi Doğanın da bir parçası değildir).
Her bir durum ile ilgili örnekler:
Yapay-olmayan ve otonom-olmayan: Vahşi doğada doğan, fakat sonradan yakalanan ve tutsak olarak ve/veya ehlileştirilmiş olarak tutulan vahşi bir hayvan. Budanmış vahşi bir ağaç. Kanal açılarak yönü değiştirilmiş ve/veya üzerine (insanlar tarafından) baraj yapılmış bir nehir. Seçilime tabi tutularak kesilmiş bir vahşi orman.
Yapay-olmayan ve otonom: Vahşi Doğa (yani yapay olmayan ve otonom eko-sistemler; vahşi topraklar, Yaban; pek çok Doğa koruma aktivistinin söylediği şekli ile “kendi iradesi olan topraklar”). Vahşi hayvanlar (yani vahşi eko-sistemlerde doğan ve orada özgürce yaşamaya devam eden vahşi hayvanlar). Vahşi bitkiler (vahşi Doğa’da doğan ve orada otonom bir şekilde yaşamaya devam eden bitkiler).
Yapay ve otonom-olmayan: Bireysel olarak ve izole bir biçimde (daha büyük teknolojik sistemlerin ve süreçlerin basit entegre parçaları olarak değil; ki aslında gerçek nitelikleri budur) alındıklarında ve değerlendiklerinde teknolojik aletler ve araçların çoğu. Yüksek derecede yapaylaştırılmış ve kontrol edilen eko-sistemler (şehirler, tarımsal araziler, bahçeler gibi örneğin). Evcilleştirilmiş[4] ya da genetik müdahalede bulunulmuş ve tamamıyla insan kontrolü altında bulunmaya devam eden (yani bir şekilde kaçmamış olan) canlılar.
Yapay ve otonom: Toplumsal ya da teknolojik bir sistem ve onun gelişmesi. Bazı (potansiyel) teknolojik aletler (bazı robotlar gibi). En azından kısmi olarak genetik müdahaleye uğramış bazı canlılar (bunlara geleneksel evcil hayvanlar, bitkiler ve diğer canlılar dahildir) ve bunların insan kontrolünden kaçan bireyleri. Yapay olarak bir yere taşınmış egzotik işgalci türler (bunlar kendi başına yapay değildir fakat bir yerden bir yere taşınmaları ve sebep oldukları etkiler bakımından yapaydırlar).
Yukarıdakiler yalnızca tanım amaçlıdır, herhangi bir değer yargısı içermeleri zorunlu değildir. Her bir kategorinin (ya da bazı kategorilerin içerisindeki özel durumların) değerlendirilmesi, onların yalnızca tanımlanmasından farklı bir meseledir ve burada bu meseleye girmedim.
Bu sınıflandırma ile ilgili de bazı ek açıklamalar getirilebilir:
Bu, vahşiliğin bazı temel kategorilerinin sınıflandırılması ve tanımlanması ile ilgili yalnızca genel bir modeldir (doğallığın ve otonominin bazı mümkün kombinasyonları ve kapsamlarını göstermektedir). Gerçekte dört kategori, iki eksenin, topyekun bir yapaylıktan tam bir doğallığa ve topyekun bir otonomiden otonominin tamamı ile yok olduğu bir noktaya doğru parçalı olmayan karmaşık bir kesişmesi ya da kombinasyonunundan oluşmaktadır ve devamlılık arz eden kategoriler ve durumlar arasında “arada bulunan” veya “geçiş noktasındaki” durumlar bulunabilir; veya hangi kategoride bulundukları tam olarak belli olmayan durumlar olabilir (mesela kısmi olarak iki kategorinin de özelliklerini gösterdiklerinden iki kategoriye birden dahil olan durumlar gibi). Ya da bazı durumlarda bir şey zaman içinde bir kategoriden diğerine geçebilir (bu durumda hangi kategoride olduğu, referans olarak alınan zaman-mekansal ölçeğe bağlı olacaktır). Daha önce üzerinde düşündüğüm ve/veya açıklığa kavuşturabildiğim tüm bu tartışmalı ve karmaşık nüansları tartışmak bu mektuptan çok daha fazla yer tutacaktır ve çok daha fazla zaman alacaktır.
Her halükarda, bana göre bu basit yaklaşım geçmiş yıllarda tanıştığım diğer insanların ortaya koyduğu yaklaşımlardan çok daha iyidir (çok daha rasyoneldir ve düzenlidir) ve bu kategorilerin varlığını reddetmekten ya da aralarındaki sınırların kaybolduğu bir bulamaç içinde onları karıştırmaktan ve/veya asgari ölçekte düzenli ve rasyonel bir sınıflandırmanın mümkün olduğunu reddetmekten çok daha iyi olduğu kesindir.
Notlar