Saturday, March 14, 2020

Bir Almana Yazılan Mektuptan Alıntılar - Theodore John Kaczynski



Çeviren: Karaçam (Kontrol Edilmiş 2021 Çevirisi)

vahsikaracam.blogspot.com

karapinusnigra@gmail.com



Çeviriye Esas Alınan Metin: Technological Slavery, Fitch & Madison Publishers, 2019 (Excerpts from Letters to a German, sayfa: 225–237)

 

PDF Formatı


Bu mektuplar orijinal olarak Almanca yazılmışlardır ve sonradan bazı kısımları, yayınlanmak amacı ile İngilizce’ye çevrilmiştir. Kendimi Almanca İngilizce’de olduğu kadar iyi ifade edemediğimden, mektuplarda yer alan fikirleri açıklayan bir metnin İngilizce olarak baştan yazılması daha iyi olabilirdi; fakat bunun için zaman bulamadım.


Solun tüm ilgisini yönelttiği; kadınların, homoseksüellerin, etnik ve ırksal azınlıkların ve hayvanların baskı altında olmasına dayanan karakteristik ezilenler meseleleri ile bağlantılı iki problem bulunmaktadır.

Birincisi, bu meseleler teknoloji probleminin üzerinden dikkatleri dağıtmaktadır. Teknoloji problemine yönlendirilebilecek asi enerjiler, onun yerine ırkçılık, cinsiyetçilik ve benzerleri gibi alakasız konulara yönlendirilmektedir. Dolayısı ile, bu problemlerin tümüyle çözülmesi daha iyi olur. Bu durumda teknoloji probleminin üzerinden dikkatleri dağıtamayacaklardır.

Fakat devrimciler ırkçılık, cinsiyetçilik ve benzeri problemleri kendileri çözmeye çalışmamalıdırlar. Çünkü bu problemleri çözmeye çalışırken onları gündeme getirerek dikkatlerin teknoloji probleminin üzerinden daha fazla dağılmasına sebep olurlar. Üstelik devrimciler; kadınlar, azınlıklar ve benzerlerinin problemlerinin çözülmesinde çok az bir katkı yapabilirler. Çünkü zaten teknolojik toplumun kendisi bu problemlerin çözümü için uğraşmaktadır. Her gün (en azından Birleşik Devletler’de) medya bize kadınların erkeklerle eşit olduğunu, homoseksüellere saygı duyulması gerektiğini, tüm ırklara eşit bir şekilde davranılması gerektiğini ve benzerlerini öğretmektedir. Dolayısı ile devrimcilerin bu yönde bir çabası gereksiz olacaktır.

Solcular; kadınların, homoseksüellerin ve ırksal azınlıkların baskı altında oldukları iddiasına dayanan ezilenler meseleleri üzerinde takıntılı bir şekilde yoğunlaşarak, bu meselelerin teknoloji probleminin üzerinden dikkatleri dağıtmasını muazzam ölçüde artırmaktadırlar. Fakat solcuların; kadınların, homoseksüellerin ve benzerlerinin problemlerini çözmeye yönelik çabalarını devrimcilerin önlemeye çalışması zararlı olacaktır. Çünkü bu çabaları engellemeye çalışmak bu meseleler üzerindeki polemiği alevlendirecek ve böylece teknoloji probleminden dikkatleri daha da fazla dağıtacaktır. Bunun yerine devrimciler, tekrar tekrar vurgulamalı ve gündeme getirmelidir ki, solcuların gündeme getirdiği ezilenler meseleleri üzerine harcanan enerji boşa harcanmaktadır ve bu enerjinin teknoloji problemi üzerine harcanması gerekir.

Ezilenler meseleleri ile ilgili ikinci problem, bu gibi sorunlar ile ilgilenen herhangi bir grubun bünyesine solcuları çekecek olmasıdır. Sanayi Toplumu ve Geleceği’nin iddia ettiği gibi, solcular devrimci olarak işe yaramazdırlar çünkü birçoğu mevcut toplumsal yapıyı ortadan kaldırmak istemez. İlgilendikleri şey yalnızca kendi psikolojik ihtiyaçlarını çeşitli “davaları” ateşli bir şekilde savunarak tatmin etmektir. Açık bir şekilde sağcı olmadıktan sonra her dava bu işi görebilir. Dolayısı ile herhangi bir hareket (sağcı olmayan herhangi bir hareket) devrimci amaçlar ile ortaya çıktığında, solcular bala saldıran sinekler gibi bu harekete üşüşür ve hareketin orijinal üyelerini sayıca alt ederler ve hareketi ele geçirerek onu solcu bir harekete dönüştürürler. Bundan sonra hareket devrimci açıdan faydasız bir hale gelir.1 Yani solun oynadığı rol, doğmakta olan devrimci hareketlerin zayıflatılıp, zararsız hale getirilmesidir.

Dolayısı ile devrimciler, etkili bir hareket kurmak adına, solcuları hareketten uzak tutmaya büyük önem vermelidirler. Solcuları uzak tutmak için devrimciler, yalnızca kadınlara, homoseksüellere ve etnik azınlıklara yardım etmeye yönelik çabalardan uzak durmakla kalmamalı, bu meseleler ile ilgili herhangi bir ilgiyi özellikle reddetmeli ve kadınların, homoseksüellerin, etnik azınlıkların ve benzerlerinin, şu an içinde yaşadığımız toplumun daha önceki toplumlara nazaran onlara çok iyi davrandığını görerek hallerine şükretmeleri gerektiğini tekrar tekrar vurgulamalıdırlar. Bu tarz bir pozisyon alarak devrimciler, kendilerini solculardan ayıracak ve solcuları kendilerine katılmaktan caydıracaklardır.


Bu metin çok daha uzundur. Metnin tamamına ulaşmak için yukarıdaki PDF Formatı linkine tıklayınız.

_______________________________________________________    

Karaçam

karapinusnigra@gmail.com